Aile Planlaması

Aile Planlaması

Aile planlaması, çiftlerin istedikleri zaman, istedikleri ve bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olabilmeleri veya istenmeyen gebeliklerin uygun yöntemlerle engellenebilmesidir.

Çoğu zaman aile planlaması çocuk sayısının kısıtlanması olarak algılansa da aslında bu ifade tam olarak doğru değildir. Her çift istediği kadar çocuk sahibi olma hakkına sahiptir. Aynı şekilde çocuk istemediğinde de bunun üzerinde kontrol sahibi olmaya hakkı bulunmaktadır. Aile planlaması hem çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere hem de istemeyen çiftlere yardımcı yöntemleri içerir.

Aile planlamasında Pearl İndeks oranı

Aile planlaması yöntemlerinin değerlendirilmesinde Pearl İndeks adı verilen bir orana bakılmaktadır.

Pearl indeks; uygulanan yöntemin 100 kadın yılındaki başarısızlık oranını gösterir. Bir kadın yılı, yılda 12 adet döngüsünü ifade eder. Pearl indeks oranı, 100 kadından kaçında hamileliğin gerçekleştiğini baz alır.

Örneğin; hiçbir doğum kontrol yönteminin kullanılmaması %85’lik bir başarısızlık (gebe kalma) ihtimali anlamına gelir. Düzenli doğum kontrol hapı kullanımında başarısızlık oranı %0.03-0.22’ye iner.

Aile planlaması yöntemleri nelerdir?

Aile planlaması yöntemleri doğal yöntemler ve modern yöntemler olmak üzere 2 başlık altında değerlendirilebilir.

Doğal yöntemler

  • Takvim Yöntemi; kadınların, adet döngülerini takip ederek hamilelik olasılığının yüksek ve düşük olduğu günleri değerlendirmesine dayanır. Adet düzensizliği olmayan kadınlarda, genellikle ovulasyon (yumurtlama), adeti takip eden 14. ila 21. günler arasında gerçekleşir. Bu günlerde ilişkiye girildiğinde hamile kalma şansı yüksektir. Takvim yönteminin Pearl İndeks’i %20 oranındadır; bu da istenmeyen gebelik ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu gösterir.
  • Yumurtlama sonrası üretilen progesteron hormonu vücut ısısının artmasına yol açar. Bazal vücut ısısı yönteminde kadınlar her sabah yataktan kalkmadan önce vücut sıcaklığını ölçer. Ateşin önceki 6 günden daha yüksek olduğu arka arkaya 3 güne dikkat edilir. 3 günün sonunda, doğurganlık olasılığı azalmış sayılır. Ancak bu, etkin bir yöntem olarak kabul edilmez.
  • Ülkemizde çiftlerin çok yaygın kullandığı geri çekme yöntemi, cinsel ilişki sırasında boşalma anından hemen önce erkeğin dışarıya boşalmasını içerir. Boşalma anında erkeğin geri çekilmesi zor olduğu için bu yöntemin başarısızlık ihtimali oldukça yüksektir.
  • Laktasyonel amenore, doğum sonrası emzirmenin uzatılmasıdır. Emzirme döneminde özellikle de ilk 6 ayda yumurtlama ihtimali düşüktür. 6 aydan uzun emzirme yüksek koruma sağlamasa da yumurtlama ihtimalini azaltır ancak burada da yumurtlama ve istenmeyen gebelik söz konusu olabilir. Bu nedenle emzirme dönemlerindeki kadınlarda etkin doğum kontrol yöntemlerinden uygun olanı önerilmelidir.

Modern yöntemler

Kadınların kullandığı hormonal yöntemler:

  • Her gün alınan doğum kontrol hapları %99 oranında gebeliği engeller. Buna karşılık uzun süreli hormon alımı öncesinde kişiler konuyla ilgili uzmanlar tarafından ayrıntılı olarak değerlendirilmelidirler.
  • Mini haplar, sadece progesteron içerir. Başarı oranı %97’dir. Emzirme döneminde de kullanılabilir.
  • Aylık veya 3 aylık doğum kontrol iğneleri yüksek koruyuculuk oranına sahiptir.
  • Ertesi gün hapları korunmasız şekilde cinsel ilişkiye girildikten sonraki ilk 72 saat içinde alınarak döllenen yumurtanın rahim içine tutunmasını engeller.
  • Rahim içine takılan spiraller, doğum kontrolünde en güvenilir yöntemlerden biri olarak kabul edilmektedir. İki tür spiral vardır. Bakırlı spiraller düzenli ve adet kanaması daha az olan kadınlar için uygundur. Hormon içeren spiraller ise adet dönemleri uzun ve ağır kanamalı geçen kadınlarda, hem adetlerin düzenlenmesini hem de istenmeyen gebeliğin engellenmesini sağlar.

Bariyer yöntemleri:

  • Cinsel ilişkide sertleşme oluştuktan sonra penise takılan prezervatifler (kondom) sperm içeren meninin vajinaya girmesine engel olarak hamileliği önler. Kondom kullanımı düzgün uygulandığında istenmeyen gebeliklerden %98 oranında koruma sağlar.
  • Kadınlarda rahim ağzına spermisid adı verilen spermleri öldürücü maddeler uygulanabilir. Krem, köpük veya fitil şeklindeki spermisidler %80’e yakın koruma sağlar. Tek başlarına kullanımları yeterli bir doğum kontrolü sağlamaz.
  • Kadınlarda spermin yumurtaya ulaşımını engellemek amacıyla rahim ağzına diyafram denilen küçük bir araç yerleştirilebilir. Spermisidlerle birlikte kullanıldığında daha iyi koruma sağlar.

Cerrahi Yöntemler:

  • Tüp ligasyonu kadınlarda yumurtayı rahme taşıyan fallop tüplerinin cerrahi yöntemle bağlanmasını içerir. Geri dönüşümü olmayan bir ameliyattır; ileride çocuk sahibi olmak istenen kişilere önerilmez.
  • Vazektomi, erkeklerin sperm kanallarının cerrahi yöntemle kapatılması işlemidir. Böylece meni artık sperm içermez. Bu işlem erkeğin cinsel performansını etkilemez ancak geri dönüşü zor bir ameliyattır. İleride çocuk sahibi olma arzusu olan kişilere önerilmez.