
Mini IVF
Günümüz kısırlık tedavileri arasında en başarılı sonuçların alındığı yöntem Tüp Bebek (IVF) tedavisidir. Ancak özellikle yüksek maliyetli oluşu nedeniyle birçok çift bu tedaviden yararlanamamaktadır. Geleneksel tüp bebek tedavisine alternatif olarak geliştirilen ve seçili hastalara uygulanan Mini IVF tedavisi ise daha az maliyetle gerçekleştirilebilmektedir.
Mini IVF, düşük veya minimal stimülasyon protokolü ile gerçekleştirilen tüp bebek tedavisidir. Bu tedavinin amacı daha az ve düşük dozda ilaç kullanılarak, genellikle az sayıda yüksek kaliteli yumurta üretimini sağlayarak gebelik elde etmektir.
Mini IVF nedir?
Mini IVF veya minimal stimülasyon IVF, normal tüp bebek tedavisine benzerlik gösteren bir yardımcı üreme yöntemidir. Mini IVF yönteminin farkı; yumurta uyarımı işlemi sırasında geleneksel Tüp Bebek (IVF) uygulamasına göre daha düşük dozlarda doğurganlık ilacı kullanılması ve daha az sayıda kaliteli yumurta elde edilmesidir.
Geleneksel bir tüp bebek döngüsünde, yumurtalıklarda birden fazla yumurta üretmek için gonadotropin hormon enjeksiyonları kullanılır. Mini IVF’de ise yumurta toplama işlemi öncesinde yumurtlamayı uyarmak için genellikle oral doğurganlık ilaçları ve gereğinde minimal doz ve sürede gonadotropinler kullanılmaktadır.
Mini IVF yönteminin avantajları şöyledir:
∙ Hormon enjeksiyonlarının sayısı ve dozu büyük ölçüde azalır. Daha az test, tetkik ve izleme gerektirir. Böylece tedavi maliyeti düşer.
∙ İlaç sayısı ve dozu düştüğü için hastada daha az yan etki ve rahatsızlık izlenir.
∙ Vücudun, yumurta üretimini uyaran hormonlara aşırı tepki verdiği yumurtalık hiperstimülasyon sendromu riski azalır.
∙ Geleneksel IVF'de enjeksiyon protokollerine iyi yanıt vermeyen kişilere alternatif sunar.
∙ Mini IVF, çok sayıda embriyonun dondurularak saklanması gerekliliğini ortadan kaldırır.
Kimlere uygulanabilir?
Mini Tüp Bebek tedavisi:
∙ Tüp bebek uygulaması gerektiren tüm durumlarda
∙ Fallop tüplerinin tıkanıklığı veya fonksiyon bozukluğunda
∙ Kişisel tercihi nedeniyle daha düşük doz hormon ilacı kullanmayı tercih edenlere,
∙ Hiperstimülasyon riski bulunanlara,
∙ Geleneksel tüp bebek tedavisi ile artırılamayan düşük yumurtalık rezervi durumunda,
∙ Daha az maliyetli bir tedavi seçeneği arayanlara,
∙ Birden fazla döllenmiş embriyo riskini engellemek için uygulanabilir.
Mini IVF yöntemi nasıl yapılır?
Tedavi prosedürü, geleneksel tüp bebek uygulamasına benzerlik gösterir. Mini IVF sürecinde hastaya yumurta üretiminin başlamasına yardımcı olan düşük dozlu Klomifen sitrat ve/veya Letrozole ilacı oral yoldan başlanır. Yumurtaların sağlıklı gelişip gelişmediğini kontrol etmek için birkaç gün aralıkla ultrason ile takip sağlanır.
Yumurtalar istenilen büyüklüğe ulaştığında bu kez düşük dozda iğne formunda gonadotropinler başlanabilir. Yumurta toplama işleminden yaklaşık 34-36 saat önce çatlatma iğnesi yapılır.
Daha sonra yumurtalar toplanarak yüksek kaliteli embriyo oluşturmak üzere laboratuvarda döllenir. Mini IVF sürecinin sonunda embriyolar rahime yerleştirilir veya ileride kullanılmak üzere dondurulabilir.
Embriyo havuzlama nedir?
Embriyo havuzlama özellikle daha önceki tüp bebek tedavileri başarısızla sonuçlanan, yumurta rezervi düşük olan ve/veya ileri yaştaki kadınlarda önerilebilen bir yöntemdir.
Embriyo havuzu oluşturma tekniğinde, önceki tüp bebek döngüsünde toplanan embriyolar dondurularak saklanır. Tüm döngüler tamamlandıktan sonra saklanan dondurulmuş tüm embriyolar, tüp bebek laboratuvarında blastokist aşamasına (5. gün embriyosu) kadar kültürlenir ve en iyi kalitedeki embriyolardan seçim yapılarak kadının rahmine transfer edilir.
Embriyo havuzlama neden yapılır? Avantajları nelerdir?
Bu teknoloji, daha önce birden fazla başarısız tüp bebek döngüsü olan ileri yaştaki kadınlara yarar sağlayabilir. Embriyo havuzlama ayrıca Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) yapılacak hastalarda ve düşük yumurtalık rezervinde önerilebilen bir yöntemdir. PGT kapsamında biyopsi yapılacak embriyo sayısını artırır ve bu şekilde maliyeti de düşürür.
Embriyo havuzu yöntemiyle;
-Her döllenme aşaması sonrası transfer yapılmaz,
-Birkaç siklustan elde olan embriyo sayısı artar ,
-Hem maliyet düşer, hem başarı şansı artar hem de çiftlerin bu süreçte yaşadığı stres azalır.